19 Ağustos 2011 Cuma

güneşin kızı


güneşin kızı :
nasılda savruldun rüzgarın peşinde?
nasılda ıslandı kirpiklerin?
güneşin yok oldu;
ellerin kurudu önce
bir gül gibi döküldü yaprakların
tomurcukların suskunluğa soyundu
güneşin kızı:
gökkuşağı mevsimlerinde dolandın durdun hep
oysa bir kez bile filizlenemedi başakların yüreğinde
bir kez bile yeşermedi renkler gözlerinde
bir kez bile mavi göğe uzanamadı cümlelerin
içinde engin bir okyonusun derinliği
ve o derinlikte siyaha çalan okyonus rengi
matemlerde hüküm sürdün
karanlık gölgelerdi ağladığın zamanlar
karanlıktı susamışlık sana
oysa güneşe değerdi gözlerin
o en derin bakışı yakaladığında
bir ayna misali yansırdı güneş gözlerinizde
altın saçlarına tarak değdiğinde
taraklar kıskanılırdı
güneşin kızı:
ne oldu şimdi sana
bu suskunluk;
bu acı ifade nedir yüzünde
belkide derin bakışın artık son bulması aynanın kırılmasına sebep
belki de o yüzden güneş yok artık gözlerinde...



&elifiminrüyası

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder